Konya’da mevlid okutma geleneği
İsmail Detseli

Konya’da mevlid okutma geleneği

 

Yaratılanlar içersinde eşrefi mahlukat (yaratılmışların en şereflisi) olarak nitelenen insanoğlunun dünya kurulalı öyle azgınlaştığı dönemler olmuş ki vahşi ve yabani olarak yaratılan hayvanattan daha azgın, insan aklının havsalasının almayacağı işler yapabilmiş. “Azgının alızı (zayıf) yediği boğduğu zaman” derdi büyüklerimiz, işte öyle bir zaman imiş.

 

Cehaletin kol gezdiği, insanoğlunun insani değerlerini yitirdiği bir dönemmiş. Öyle ki insanlar öz be öz kız çocuklarını sadece kız olmalarından dolayı diri diri toprağa gömecek kadar merhamet yoksunu olmuş, insani duygular yok olmuş. Güçlü olanlar güçsüzü eziyor, dahası insanlar köle olarak alınıp satılıyormuş.

 

Milli Şair Mehmet Akif Üstadımızın o günkü durumu şöyle dile getirdiği görülür:

Sırtlanları geçmişti beşer yaratıcılıkta,

Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi.

 

İşte tam böyle bir bataklığa saplanmış olan insanoğluna Rebiülevvel ayının 12’ncisinde 571 M. yılında Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (sav) dünyayı teşrif etmiş ve Cenab-ı Hakk’ın “Biz seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik” ayetine mahzar olmuş.

 

Nübüvvetin gelmesi ile birlikte Resululullah efendimiz çok çeşitli sıkıntılar içerisine girdi. Çünkü kendisine inmeye başlayan ayeti kerimelerde “Ey örtüsüne bürünen, Peygamber kalk ve uyar” diyen emirler vardı. Önce yakınlarından başlayarak herkesi bu yüce İslam’a davet etmiş yüce yaratanın varlığını, birliğini insanlara anlatmaya başlamıştı. İşte bu yüzden tehdit edildi, ama o asla yılmadı vazgeçmesi karşılığında kendisine vaat edilen onca mal, mülk, makam insanoğlu için dünyalık olan vazgeçilmesi reddedilmesi zor teklifler almasına karşın o bütün bunları elinin tersi ile itiyor, hatta bu uğurda doğup büyüdüğü beldeyi hicret yoluyla terk etmeyi dahi göze alıyordu. Zira onun bütün gayesi peygamber olarak gönderildiği ümmetlerini dünya ve ahiret saadetine kavuşturmak ve “Ey Peygamber Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı, insanları Allah’ın yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak gönderdik” ayetinin gereğince hareket etmek isteğinde idi.

 

İşte bizler böyle bir Peygamberin ümmetiyiz. Bunun için o Resulün sünneti seniyyesine uygun bir hayat yaşamak mecburiyetindeyiz.

 

KONYA’DA GÜZEL GELENEK

Eskiden beri Konya şehrinin yaşayanları bu Resulullah’ın doğduğu geceye, nasıl itibar ederler ne gibi ibadetler yaparlardı onları bir şöyle hatırlayalım… Gerek şehrimizde gerek bu şehrin kırsal kesimlerinde Mevlit Kandili’nin gelmesi ile halk öyle bir huzura gark olur, öyle bir ruhsal atmosfere girer ki bu daha üç buçuk ay sonra gelecek olan üç ayların başlangıcına kadar sürer ve o aylar ile beraber nerede ise yılın birçok ayını huşu içerisinde geçirirlerdi. Bizim yöremizden örnekler vermek isterim… Köyümüzde ve civar köylerde bu kandilin çok büyük bir önemi vardı. Örneğin birçok aile bu günü mutlaka güzel karşılar, bütün köylülerine sofralara dolusu yemekler verir, ardından tutulan hocalarla gece veya gündüz mevlitler okutulur, peygamberimizin doğumu ile ilgili ilahiler söyletilir, bütün köyün insanları bu güzelliklerden nasibini alırdı.

 

Bir çok aile tanırım. Kandil günlerinde asırlardır hiç şaşmadan mevlit okutma ve yemek yedirme geleneğini dededen  toruna sürdüren… Benim Anneannemin sülalesi merhume Hafize ninemin ata ocağı yaşayanları, benim aklım erdiği 65 yıldır bu geleneği sürdürdüler. Şimdi de onların evlatları iki elleri kanda dahi olsa, bu güzel geleneği aksatmadan sürdürüyorlar. Ninemgiller bu geleneğin yaşatılması için o ata ocağında daim olacak kardeşlerine en verimli tarla veya emsali bir kıymetli mallarını vakfetmişlerdir. Atasına dinine örf adet ve geleneklerine bağlı olarak yetişmiş olan bu akrabalarımız bu güzelliklere halen devam ediyorlar.

 

Başka türlü bu geleneği yaşatanlar da var şehrimizde ve köylerde. Örneğin o güne has ya evlerinde yaptıkları pasta börek ya da hazır aldıkları tatlıları insanlara özellikle çocuklara dağıtarak bu günü yad etmekteler.

 

Bu vesile ile tüm Müslüman kardeşlerimizin Mevlit Kandi’ni kutlar, günümüzde dünyanın birçok yerinde zulüm ve haksızlığa uğramış olan Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ederim. Huzur ve sağlıkla kalın. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Ahmet Köseoğlu TYB Konya Şubesinde Yeniden Başkan Seçildi
Ahmet Köseoğlu TYB Konya Şubesinde Yeniden Başkan Seçildi
BİR ŞAİRİN SERENCÂMI; KURGANLAR - Mustafa Uçurum
BİR ŞAİRİN SERENCÂMI; KURGANLAR - Mustafa Uçurum