Hakkari'den kendi deyimiyle 'huzur'a atanan Vali Yakup Canbolat'a gazete olarak 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulunduk.

Sayın Valiye ziyaretçi akını var.

Görebildiğim kadarıyla da herkese zaman ayırıyor.

Biraz da Sayın Vali Konya'yı tanımaya çalışıyor.

Tabi ki lüksü de yok!

Anlamadınız değil mi?

Ne lüksü?

Önceki Vali Muammer Erol'u yazarken bir öğrencinin 'Çayhane' projesini ilk defa Vali Erol ile paylaştığını anlatmıştım.

Düşünün...

Konya'yı bile doğru dürüst tanımayan bir öğrenci Valilik binasının önünden geçerken Acaba Vali beni içeri kabul eder mi? kaygısı gütmeden çıkmış makama ve projeyi Vali Erol ile paylaşıp ilk onu davet etmiş.

Muammer Erol, "Sen kimsin?" demeden projeye destek vermiş ve günü gelince de programa katılmış.

Bundan önceki yazılarımda bahsetmiştim.

Lüksü yok! ifadesini kullanınca da bu örneği yeniden verme gereği duydum.

Anlayacağınız Vali Muammer Erol standartları belirlemiş.

Herkese kapı açık...

Bu standartların altına düşülmez.

Dedim ya...

Görünen o ki, gelen gideni aratmayacak.

***

Vali Canbolat'ın bilinmeyen yönleri de var.

Misal...

Şiiri çok sever...

Şairlik yanı var yani.

Konya'ya atandığından itibaren sosyal medya paylaşımları da çok anlamlı Sayın Vali Yakup Canbolat'ın.

İşte, Konya'ya atanmasının ardından ilk paylaşımları:

Biz sevdik mi yer oluruz.

Biz sevdik mi sel oluruz.

Biz sevdik mi lâl oluruz.

Biz sevdik mi cân oluruz.

Hz Mevlânâ

Anlamlı paylaşımlar devam...

Bazen arkasına dönüp bakması gerekir insanın;

Nerden geldiğini unutmaması için.

Şems-i Tebrizi

Hasılı Kelam...

Önceki günkü ziyaretin ardından rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki, Vali Canbolat Konya'yı çok seviyor.

O yüzden de diyor ki;

"Biz sevdik mi can oluruz"

Son bir cümle...

Gelen gideni aratmayacak!

Hayırlı olsun Sayın Valim.