AİLE HEKİMİ’NDEN AİLE VEKİLİ’NE…

AİLE HEKİMİ’NDEN AİLE VEKİLİ’NE…

Niçin böyle bir başlık attığımı yazının sonuna doğru açıklamış olacağım. Önce buraya nasıl geldiğimden bahsetmek istiyorum.

Üstat Kemal’in verdiği Dil Felsefesi dersinin Kuş Dili (Mantukut Tayr) bahsini Kur’an’da geçen Kuş sembolizmlerinden hareketle dinlemiş…”Süleyman bilir kuş dili” anlayışından hareketle belki biz de bir nebze Kuş dili’ne (din dili) aşinalık kesbederiz umuduyla gönenmiş olarak eve döndüm. Hasan’a Mansur’un annesi vefat etmiş evlerine taziye ziyaretinde bulunalım dedim. Birlikte gittik. Taziye sonrası Hasan’a her daim yinelediği ama bir türlü kısmet olmayan “cafe’de kahve içme” teklifini hatırlattım. Tamam dedi bu sefer bari sözümü tutayım dedi ve Kayseri Park’ın bulunduğu caddeye (Kızılırmak)Cafe’lerin bulunduğu mekanlara doğru ağır adım akmaya başladık. Yol boyunca karşılaştığımız tanıdıklarla ayaküstü merhabalaşmalar yaptık. En son Nuri ile karşılaştık. Nuri müjde verir gibi “filan kafede Elitaş filanlarla oturuyor” dedi. Biz de o kafeye gitmek üzere yola koyulmuştuk. Hasan başka bir kafe’ye gitsek mi diye söylendi. Bakarız dedim. Biz aramızda değerlendirme yaparken, kaldırıma yakın masa’da oturan Elitaş, ikimizi de isimlerimizle çağırarak, masalarına davet etti. Eh bir çaylarını içelim diye biz de masada yerimizi almış olduk. Onbir gibi Cafe’den ayrıldık ama Elitaş’la Kayseri kaldırımlarını adımlamamız saat bire kadar sürmüştü. Hasan ile Elitaş ta Refah zamanından tanışıyorlar üstelik ikisi de siyasal kökenli olmak gibi bir aidiyete mensuplar.

Siyasetçinin olduğu yerde siyasetten başka bir konunun konuşulması neredeyse imkansız. İmkansızı denemektense Ankara’nın siyasi gündemi üzerine İktidar’ın en yetkili ağızlarından biri ile fikir jimnastiğinde bulunmak daha anlamlı dedik ve konudan konuya, kulisten kulise dolaştık durduk. Konuştuğumuz konulardan biri de Daraltılmış ya da Darbölge seçim sistemi konusu oldu. Elitaş’a bu konuda ne kadar ciddi olduklarını sordum. “Şu günlerde üzerinde en ciddi olarak durduğumuz bu mesele. Haziran altı’ya kadar yasalaşıp, yayımlanması gerekiyor. Benim için en önemli konu bu,” dedi. Ben de “sizin için en önemli konu üç dönem şartı olmasın” dedim. Elitaş cevap vermeden liseden arkadaşı Mahmut bey “Bırak kalkmasın. Biraz da başkaları vekillik yapsın” diye söze girince ben de “Mahmut bey ben de seninle aynı görüşteyim ama merak ettiğim bir şey var. Onu öğrenmek için üç dönemin kalkması gerekiyor,” dedim. Ve “Sayın Elitaş aday olduğu bölgeden kaç oy alacak, kendisinin mi, parti’nin mi oyları ile seçiliyor? Diğer milletvekillerinin sahada karşılığı var mı, bunları öğrenebilmemiz için bu gerekiyor,” dedim. Elitaş Başkan bizim bu konuşmalarımıza tebessüm ve hatta katılarak karşılık verdi. Herhangi bir alınganlık göstermedi. Hatta o işi biraz daha ileri götürerek. “Her vekil için ortalama 40 bin aile düşecek. Her bir vekil adayı seçim sürecinde her bir haneyi tek tek gezer. Sahada yorulur, terler. Vatandaş kimden hesap soracağını bilir. Vekil kime hesap vereceğini bilir. Sahada karşılığı olmayan birini partiler aday gösteremez.” Dedi. Bu konu konuşulurken “desenize ailenin hekimi uygulamasına sağlıkta yer verilmişti. Şimdi ailenin vekili uygulaması ile siyasette yeni bir dönem başlayacak.” Elitaş bu tespiti tuttu ve konuşmalarımda kullanacağım dedi.

Elitaş’ın konuşmalarından edindiğim bir intiba ile yazımı sonlandırayım: Eğer Dar Bölge sistemi meclisten geçer ve yasalaşırsa Ekim/ Kasım aylarında bir Erken seçim gözüküyor.

Muhalefet bir erken seçime nasıl bakar? İktidarın işine yarayacağı duygusu ile önce karşı çıkarlar ama hesap ortaya konduğunda bir Dar Bölgeli seçim en çok CHP’nin işine gelir. CHP bu sistemle hem şimdiki vekil sayısını 20 ye yakın yükseltebilecek, hem de Kılıçdaroğlu CHP’de oklar sadağından çıkarılamadan seçim atmosferine girerek bir dönem daha kendini kurtarmaya çalışacak. Olan MHP’ye olacak. Türkiye’de ikibuçuk partili sistem devreye girecek, demektir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Ahmet Köseoğlu TYB Konya Şubesinde Yeniden Başkan Seçildi
Ahmet Köseoğlu TYB Konya Şubesinde Yeniden Başkan Seçildi
BİR ŞAİRİN SERENCÂMI; KURGANLAR - Mustafa Uçurum
BİR ŞAİRİN SERENCÂMI; KURGANLAR - Mustafa Uçurum