Ahmet Şükrü Kılıç - Sayın Davutoğlu bu adayları değiştirin, size yakışan neyse onu yapın!
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak atamam yapıldığında dönemin Personel ve Prensipler Genel Müdürü Hüsnü Tekin Bey’e Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ve Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu’nun birimlerinde çalışabileceğimi söylemiştim. Sayın Davutoğlu’nu bir aydın olarak her zaman önemsedim. Mazlum halkların meselesini kendine dert edinen bir adam vardı zihnimde, hala da öyle. Sayın Tekin’le istişarelerimiz sonrası Başbakanlık Basın Müşavirliğinde çalışmamıza karar kıldık, birlikte çalışma teklifimizi iletmesi de gerçekleşmedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla uzun yıllar aynı lojmanda kaldık, komşuluk yaptık ama bir kez olsun karşılaşmadık. Tevafukların dışında bir tanışıklık çabası içine girme derdim hiç olmadı. Siyasi süreçte de karşılaşmadık. Tanışma isteğim olsaydı, Ankara’da da, Konya’da da tanışabileceğimiz ortamlarda karşılaşmamızı sağlayabilir, kendimi tanıtabileceğim referansları oluşturabilirdim.
Konya Şeker dosyasını Konya milletvekillerine ulaştırdığımda, Konya milletvekili Sayın Mustafa Baloğlu, önümüze düşerek Bakan Bey’le görüştürmek istedi, bütçe görüşmelerinin yoğunluğundan dolayı görüşemedik. İkici gün de aynı duyarlığı Konya milletvekili Sayın Ayşe Türkmenoğlu gösterdi, kendisine, “Dün Sayın Baloğlu, Bakan Bey’in danışmanına ulaştı, randevu talep etti, şimdi siz de ararsanız sanki Bakan Bey’le görüşme talebinde ısrarcıymışız gibi anlaşılır, bu uygun olmaz” dedim, randevu talebinin önüne kendim geçtim. Benim için önemli olan neticenin hasıl olmasıdır, meseleyi tanıtmamız yeterlidir, tabii ki bir tanışıklığımız olsaydı, bir iletişim damarının açıklığı sağlansaydı daha iyi olurdu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Bey’in resmi twirter hesabından “AK Parti Konya Belediye Başkan Adaylarını belirleyen kirli el kim” başlıklı yazımı paylaştım. Bir de not düştüm: “Sayın Bakanım Konya’ya yakışmadı adaylar, sizin de sorumluğunuz var.”
Konya Belediye Başkan adaylarının belirlenmesinde Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu üzerine düşen görevi yerine getirmemiştir. Sayın Davutoğlu sadece Konya milletvekili değil, Türkiye’nin Dışişleri Bakanı da değil, mazlum halkların yüreklerinde taht kuran hem devlet adamı hem de entelektüel bir kimlik taşımaktadır. Sayın Davutoğlu, “Konya’nın stratejik derinlik”ini çıkarmadığı için sorumludur. Dünyayla uğraşan bir adamın, Konya’yla kendisini boğmasını isteyecek kadar insafsız olamayacağımız gibi, Konya’ya karşı duyarsızlığını sorgulayacak bir vicdan da taşıyoruz.
Sayın Bakanın danışmanları vardır, Konya’da bildiği güvendiği kanaat önderleri vardır, İl Başkanlığı’nın hazırladığı rapora ayıracak bir saatlik zamanı da olmalıdır. Siyasi teamüller bize göstermiştir ki, bir ilde Bakan varsa, liste kesinlikle kendisiyle paylaşılır, o bakan da şehrin belirleyicisi durumundadır. Konya ilçe Belediye Başkan Adaylarının belirlenmesinde eğer Sayın Davutoğlu eski milletvekilleri kadar bile belirleyici olamıyorsa, Sayın Bakan’a da bir çift sözümüz olacaktır: “Gez Dünya’yı , ama gör Konya’yı da Sayın Bakanım!”
AK Parti’nin ihraç etmek zorunda kalacağı adamlar nasıl başkan adayı olarak gösterilebilir. Adamların durumunu anlatmakta kuracağımız cümleleri seçmek zorunda kalıyor, adamların utanmazlıklarını anlatmakta utanacak bir dil kullanıyorsak, bu adayları sizler nasıl sahipleneceksiniz. Seçim çalışmalarında yanlarında nasıl yürüyeceksiniz, ellerini tutup bu adam bizim adayımızdır diye nasıl kaldıracaksınız; kusura bakmayın bunu bizim midemiz de kaldırmıyor, akıllarımız da vicdanlarımız da!
AK Parti’nin Belediye Başkan Adaylarını HSYK atamadı, partinin üst kurulu belirledi. Paralel yapıyı suçlayabileceğimiz bir durum da söz konusu değil. AK Parti seçmenleri değil sadece, bütün bir Türkiye halkı paralel yapıya karşı tavrını gösterdi, kurulan kumpası elinin tersiyle itti. Gezi Parkı eylemlerinde sokağa dökülen insanlar bile oynanan oyunun içinde figüran olmadılar. AK Parti’yi iktidardan hiçbir güç uzaklaştıramaz; AK Parti’yi örnek belediyecilik modelleri iktidara taşıdı, bu gidişle iktidardan uzaklaştıracak olan da kendi inisiyatifle belirlediği Belediye Başkan Adayları ve şaibeli belediye hizmetleri olacaktır.
AK Parti oylarının en yüksek olduğu ilçelerde nasıl olur da oy kaybettirecek adaylar belirlenebilir?
Sayın Başbakan Erdoğan nasıl paralel yapının “İnlerine kadar gireceğiz, didik didik edeceğiz” demişse, Belediye Başkan Adaylarımız da şehrin en ücra köşelerini didik didik eden, dokunmadığı insan bırakmayan, siyasetle ahlak yanyana durmaz diyenlere inat tarihi bir tekzip yazan, millet iradesini diri tutan bir bilinçte olmalıdır.
Milli Mücadele ruhu, şehrin ahlaksızlarının j bırakılamaz.
İstiklal Harbi hırsızların önderliğinde verilemez.
Emperyalist güçlere karşı verilecek mücadelede, beynini bacak arasına sıkıştırmış biri, yatak hayallerini bağımsızlık ülküsüne dönüştüremez.
Ne olursa olsun oyumuzu yine AK Parti’ye vereceğiz, sizlerden tek isteğimiz; bizlere onursuz insanları seçme onursuzluğunu yaşatmayın!
Sayın Bakanım;
18 Şubat’a kadar süre var. Yüksek Seçim Kurulu’na aday listeleri verilene kadar değişmesi gereken isimler değiştirilmelidir. Belediye Başkan Adayları içinde bırakın Eminü'ş-şehr/Şehr Emini olmayı, vereceği oyla bile AK Parti’yi kirletecek adamlar var. Şimdi kendinize yakışan neyse onu yapın!
Diğer Yazılar için TIKLAYINIZ...